Herkes için Sağlık

  ALTERNATİF SAĞLIK KÖŞEMİZE HOŞ GELDİNİZ   .....Doğadan gelen sağlık.....

  Şifanın adresi: Isırgan otu
 Daha çok çayı içilerek pek çok hastalığın tedavisinde kullanılan ısırgan otunun bir yararı da inek sütüyle birlikte içildiğinde cinsel gücü artırması.

Dokunduğumuzda canımızı yakan ısırgan otu oldukça yararlı bir bitki. Mukoza sağlamlaştırıcı, idrar söktürücü, güçlendirici, anti-alerjen, kan temizleyici ve iltihap giderici olarak, kökünden çiçeklerine kadar baştan aşağı şifa olarak kabul edilen ısırgan otu, çorba olarak da eski çağlardan beri kullanılıyor.
Sağlık açısından çok önemli olan demir ve magnezyum gibi madensel maddeler yönünden de zengin bitki, romatizma hastalarına, gut ve damar sertliği olanlara şalık veriliyor.
İlkbaharda yeni sürgünlerden sabah aç karnına 1 kahve fincanı içildiğinde, içindeki demirle alyuvarları devamlı yenileyerek yeni dokulara bol oksijen sağlayan ısırgan otu, vücudu dinç ve canlı tutuyor.

Bitki, koruyucu olarak bütün kış boyunca aç karnına tatlandırmadan 1 fincan içildiğinde, soğuk algınlığına karşı vücudun direncini artırıyor, böbrek ve idrar yolları iltihabı, teşhis edilemeyen şiddetli baş ağrıları, prostat büyümeleri, mide ve bağırsak ülseri, kansızlık, alyuvar ve demir eksikliği ile tüm alerjik rahatsızlıklar, ekzama, ergenlik sivilcileri ve bakterilerin yol açtığı hastalıklarda en büyük yardımcı olabiliyor.
      
Isırgan otu çayı 4 hafta boyunca içildiğinde, karaciğer ve safra kesesi hastalığı, nefes darlığı ve akciğer hastalıklarında faydalı oluyor. Isırgan otu, kan yapıcı özelliğiyle, sarılık ve kansızlığa iyi geliyor, kanı temizliyor.

CİNSEL İSTEĞİ ARTIRIYOR, KELLİĞE DE ÇARE OLUYOR

Isırgan otu tohumları, öncelikle organizmayı uyarıcı güçlendirici ve savunma sistemlerini destekleyici özelliklere sahip olduğu için yaşlılar tarafından güçlendirici olarak kullanılabiliyor.
Bütün bunların yanı sıra ısırgan otu inek sütü ile karıştırılıp içildiğinde ise şehveti artırıyor. Yoğurtla karıştırılarak şeker hastalığına karşı kullanılabilen bitkinin kök sapları haşlanarak sirkeli tentürü yapıldığında, kepeksiz, sık, canlı ve parlak bir saç için kullanılabildiği gibi saç dökülmelerini de önlüyor.


  Doğal vitamin deposu: "Sarımsak"

     Uzun ve sağlıklı bir yaşam için bol vitamin, bol hareketi şart koşan uzmanlar genç kalmak için en çok sarımsak yenilmesini öneriyor.

     Hastalıklardan uzak sağlıklı bir yaşamın ve ilerleyen yaşa rağmen gençlik dolu enerjinin kaynağı, bol vitamin ve bol hareket. Stres, hava kirliliği, yağlı yiyecek ve sigaranın kanı zehirleyerek damarlarının tıkanmasına yol açtığını belirten bilim adamları, sağlıklı bir yaşam için B, E ve C vitaminleri içeren besinler alınmasını ve bol bol yürüyüş yapılmasını öneriyor.
Damarları su borusuna benzeten bilim adamları, kana karışan kolestrol moleküllerinin zamanla damarların daralmasına ve kalp krizi ile biten çeşitli hastalıklara yol açtığını vurguluyor.
Son yıllarda giderek yaygınlaşan "fast food" türü yiyeceklerdeki aşırı yağ oranının sağlık açısından olumsuz etkiler ortaya çıkardığına dikkat çeken bilim adamları, "Yaptığımız araştırmalarda lahana, soya fasulyesi ve kuş konmaz gibi folasid içeren sebzelerin daha çok yenmesi halinde yılda en az 50 bin kişinin kalp krizinden ölmeyeceği ortaya çıktı" diyor.

Atardamarların kireçlenmesine karşı bol sarımsak öneren uzmanlar şöyle konuşuyor: "Kandaki kolestrolü temizleyerek hücreleri sürekli genç tutan sarımsağı çig yiyebilir veya her yemeğe koyabilirsiniz."

Besin yoluya yeteri kadar vitamin alamayanların mutlaka vitamin hapı kullanmalarını isteyen bilim adamlarının sağlıklı ve gençlik dolu bir yaşam için diğer önerileri şöyle:

•  Bol yürüyüş

•  Hareketlilik kan dolaşımını düzenler, damarları açar. Gereksiz kaloriler yakılır ve böylece kolestrol düşer. Bunun için her gün en az 20 dakika yürüyün. Haftada 3 - 4 kez yarım saat hafif koşu yapın, mevsimine göre yüzün veya kürek çekin.

•  Makarna, kolestrole bağırsaklarda set çeker ve kana karışan kolestrol oranının en aza indirir. Bu yüzden haftada 1 - 2 kez makarna yiyin.

•  Balık: Omega 3 vitamini içermesi nedeniyle haftada en az 2 kez taze balık yiyin.

•  Meyve - sebze: Tüm meyve ve sebzelerde kanı temizleyen Flavoinid adı verilen madde bulunur. Her gün taze meyve ve sebze yiyin.

•  Zeytinyağı: Yemeklerde özellikle zeytinyağı kullanmaya özen gösterin. Mısırözü yağı ve kolza yağını da tercih edebilirsiniz.

Damarlara gençlik aşısı
FLAVONOID;Sebze ve meyvelerde bulunan Flavonoid adı verilen madde, tüm vitaminlerden daha etkilidir. Flavonoid, kontrolden çıkan oksijeni kandan temizler ve kireçlenmeyi önler. Özellikle koyu renkli taze sebze ve meyveleri (ıspanak, kara lahana, pırasa gibi) tercih edin.

KOŞU; Koşu ile harekete geçen hücreler kanı hareketlendirerek atardamarların kireçlenmesini önler. Kısa aralıklarla sık sık koşu yapılması yeni kan damarlarının açılmasını sağlayarak vücuda gençlik enerjisi pompalar.

SİGARA;Tek bir sigaranın bile zararlı olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Nikotinin vücuda verdiği zarar saymakla bitmez. Sigara tiryakilerinin kalp krizi geçirme riski, içmeyenlere oranla 10 kat daha fazladır.

KİLO VERİN;Sağlıklı yaşamın şartlarından biri düzenli olarak fazla kiloları vermektir. Atacağınız her kilo ile biraz daha sağlık kazanacağınızı unutmayın.

VİTAMIN;
Besin yoluyla alınması imkansız olan vitamin açığınızı haplarla kapatın. Günde 400 mikrogram Folasid, 100 mg C vitamini ve E vitamini alın


Çeşitli hastalıklara karşı "doğal ilaç" olarak kabul edilen gıdaların birçoğu kalbin dostu, bazıları ise yüzyılın en yaygın hastalıklarından biri olan kanserin düşmanı...

Londra Üniversitesi'nin, besinlerin sağlığa etkileri konusunda yaptığı araştırma, kirazdan bezelyeye pek çok gıdanın kalbe yararlı, kayısı, lahana, fasulye ve tahıl ürünlerinin de kanserin düşmanı olduğunu ortaya koydu.
      
      Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rahmi Türk, Londra Üniversitesi gıda uzmanlarının, yaptıkları araştırmanın sonucunda "Doğal Savaş Programı" hazırladıklarını, hangi hastalığa karşı neler yenilmesi gerektiğinin anlatıldığı bu programı, internette yayınladıklarını belirtti.
      
      Programda, grip, depresyon, idrar yolları enfeksiyonu, alerji, hemoroit (basur), karın ağrısı, karaciğer, sindirim sorunları, kilo kaybı, romatizma ve menopoz gibi rahatsızlıklarda etkili olan besinlerin sıralandığına işaret eden Prof. Dr. Türk, programda ''kalbin dostu'' ve kansere karşı etkili olan gıdalarla ilgili çarpıcı bilgiler bulunduğunu anlattı.
      
      Prof. Dr. Türk, araştırma sonuçlarının, besinlerin en iyi ilaç olduğunu gösterdiğini belirterek, ''Doğa bir eczane gibidir. Bu eczaneden yararlanmak gerekir'' dedi.
      
      Araştırmanın sonuçları hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Türk, B vitamini deposu olan bezelyenin, kalp için çok önemli gıdalardan biri olduğunu, içeriğindeki E vitamini, magnezyum ve demirle kalp hastalıklarına yakalanma riskini düşüren çikolatanın ise günde en fazla 10 gram yenilmesi gerektiğini anlattı.
      
      Kirazın, kan dolaşımını normalleştirdiğini, bu özelliğiyle 20 kirazın 1 aspirin yerine geçtiğini kaydeden Prof. Dr. Türk, kalp hastalıkları ve bağırsak kanserinde faydalı olan kepekli ekmeğin ise günde 12 gramdan fazla tüketilmesinin zararlı olabileceğini bildirdi.
      
      Prof. Dr. Türk, soyulmadan yenilen salatalığın kalbi güçlendirdiğini ve kolesterolü düşürdüğünü, pirinç, yumurta, ton balığı ve humusun da kanda kolesterol oranını düzenlediğini ifade etti. 
      
      Çayın da ''antioksidan madde'' içerdiği için kalbin dostu olduğunu, bu yüzden günde 2 bardak çay içilmesi gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Türk, kavun, karpuz, şeftali, mısır gevreği ve hindi etinin kalp dostu gıdalar arasında bulunduğuna işaret etti. 
      
      "SOĞANIN YERİ BAŞKA" 
      Prof. Dr. Türk, ''kalbin en yakın dostu'' olarak nitelendirdiği soğanın, kalp hastalıklarından korunmada ayrı bir yeri bulunduğunu dile getirdi. Kan hücrelerini geliştiren, kan pıhtılaşmasını önleyen, halk arasında ''iyi kolesterol'' olarak bilinen HDL'yi yükselten, tansiyonu düşüren, kan şekerini dengeleyen soğanın, aynı zamanda içerdiği bol miktarda sülfit maddesiyle kanseri önlediğini ve bronşite iyi geldiğine dikkat çeken Prof. Dr. Türk, günde yarım soğan yemenin ya da soğan suyu içmenin vücut için çok faydalı olduğunu kaydetti.
      
      HDL'yi yükseltmek için soğanın çiğ yenilmesini, sarı ve beyaz renkli soğanların tercih edilmesini isteyen Prof. Dr. Türk, soğanla benzer özellikler taşıyan sarımsağın da mutfaktan eksik edilmemesi gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. Türk, en az 1000 ayrı doğal tedavide kullanılan sarımsağın aşırı yenilmesi halinde kalp çarpıntısına neden olabileceğini, bu yüzden günde bir diş sarımsağın yeterli olduğunu söyledi.
      
      Prof. Dr. Türk, kanser düşmanı gıdalar arasında da kayısının özel bir yeri olduğuna değinerek, ''betakaroten'' açısından zengin olan bu meyvenin, hücrelere ve dokulara zarar veren moleküllerin etkisini ortadan kaldırarak kansere karşı vücudu koruduğunu anlattı.
      
      Arpa, mısır, buğday, yulaf gibi tahılların kanserojen maddelerin vücuttan atılma sürecini hızlandırdığına, bağırsak kanseri riskini yarı yarıya azalttığına dikkati çeken Prof. Dr. Türk, fasulyenin kanseri önleyen antioksidanlar, lahananın da kanserli hücrelerin çoğalmasını engelleyen karoten maddesi açısından zengin olduğunu kaydetti.
      
      Prof. Dr. Türk, nohudun göğüs, pirincin bağırsak, domatesin pankreas, soğanın mide ve bağırsak kanserlerinin önlenmesi için tüketilmesi gereken gıdalar olduğunu sözlerine ekledi. 
 


















Bu Sayfalarımızda yayınlanan fotoğraf, resim ve yazıların,www.kavakyolu.tr.gg ve kişilerin izni olmadan kopyalanması ve yayınlanması yasaktır.


 
Facebook beğen
 
ERZİNCAN' DA HAVA DURUMU
 
ERZINCAN


EKONOMİ
 

DÖVİZ KURLARI

NAMAZ VAKİTLERİ
 
TÜRKİYE
 

TÜRKİYE TANITIM

BİLMECE

DUYURULAR

VİDEO PAYLAŞIM SAYFAMIZI ZİYARET EDİNİZ.

FOTO ALBÜMLERİMİZ YENİLENDİ

ON-LİNE OYUN OYNAMAK İSTEYENLER TIKLASIN.


KAVAKYOLU BELDESİ

 


 

 


 
Bugün 13 ziyaretçi (19 klik) kişi burdaydı!

******* Bu WEB Sayfası FALCON (FAG)® Araştırma Grubu Tarafından Yapılmıştır. *******

kavakyolu@hotmail.com

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol